
Aralık 30, 2008
Çift sayılara duyulan sevgiden dolayı...

Aralık 24, 2008
Her yerde kar varrrr....
Bu aralar okuyorum,öncelik kitapların arka planda ise yazılılar , performanslar , gazeteler v.s. diye devam ediyor bu liste... Koştur koştur geçiyor zaman bi yoğunluk ki o biçim yetişmek mümkün değil... Neler yapılmış neler bloglarda ben takipten kopunca bi gezinimm bakalım güzel kitaplar okudum anlatıcimmm :)))
Aralık 06, 2008
Daima Genç ...

Test pilotu Daniel McCormick'in harika bir işi, sadık bir sevgilisi, güvenilir bir dostu vardır. İsteyebileceği herşeye sahiptir. Birşey hariç: Tehlikeyle yüzleşme yeteneğine rağmen, kız arkadaşının yüzüne bakıp ona evlenme teklif etmeyi beceremez. Konuyu açmak için hep yarını bekler...fakat bir anlık felaket sonucunda yarınlar tükenir. Hayat sevgilisini ondan ayırmıştır.
Hayatla tek başına yüzleşmeye isteksiz olan Daniel, insanların gelecekte tekrar canlandırılmak üzere dondurulduğu, çok gizli bilimsel araştırmalar için gönüllü olur. Tekrar uyandığında, kendini 1992 yılında bulur.
Daniel, babasız bir çocukla ve onun annesiyle kurduğu arkadaşlık sayesinde, zamanın kimseyi beklemediğini öğrenir.
Aralık 05, 2008
Okudum , yazdım ......

Leyla'nın ailesinin başına gelen felaketlere doğru ilerliyoruz. Sonunda onu öksüz, yetim ve yapayalnız buluyoruz. Leyla, Raşit'in kendisini ikinci karısı olarak almasına izin vermek zorunda kalıyor. Bir felaket diğerini izliyor, aileler parçalanıyor, dayaklar ve tehditler yanlarında erkek olmadan sokağa çıkamamalar kadınların gündelik hayatının sıradan parçaları haline geliyor...Bin Muhteşem Güneş, kocalarının zulmü karşısında iki kadının geliştirdikleri dostlukla ilerliyor... Bu kadınların sevgiye dair tek umutları birbirleri; fiziksel ve duygusal olarak hayatta kalmalarını ise sadece bu sevgiye ve Leyla'nın çocuklarına besledikleri sevgiye borçlular...
Kitabın sonlarına doğru güzel gelişmeler de yok değil ama tüm bu olayların yaşanıyor olmasını bilmek bile insanın içini acıtıyor...
Perina ya başladım uzun bi tatil var önümüzde ve de bayram ama arada pek kitaplarla buluşabileceğimi zannetmiyorum gezilecek yerler bolca zira :))
İyi bayramlar diliyorum...
d.n.... :)) Fotoğraf bizim yaramaz kaplumbağamız Raffy e ait bunalıma girmişliğimi ,yuvasından kaçmışlığı, bizi protesto etmişliği bile vardır, bu haliyle çok masum dursa bile yaramazdır kendileri.... Uyurken ki bu hallerine bayılıyorum bizden önce tatile gitti keyfi de pek yerindeymiş aldığım haberler göre :))
Kasım 30, 2008
Kasım Biterken ...

Yeni kitaplar okuyorum , yeni bir yaşa girdim adım adım ilerlemeye başladım bile yeni filmler görmek, yani tadlara bakmak, daha çok gezmek ,daha çok görmek bu yıl için isteklerimden sadece bi kaçı...Başlamak bitirmenin yarısı di mi istemekte yerine getirmenin yarısıdır o zaman isteyelim ki olsun :))
Bazen yazmak istemiyor canım şu aralar en çok istediğim keyif aldığım okumak ... Dönemlerim olur böyle bir şeye takılır kalırım başka bişii istemez canım tıpkı şimdiki gibi sonra da bırakırım uzun bi süre o keyfe ara veririm sonra tekrar dadanırım...
Yeni bir kitaba başlıyorum bu aralar okuduklarım hep bi şekilde vatanını doğduğu toprakları terk etmek zorunda kalanlarla ilgili mekanın nere olduğu hiç önemli değil insanlar ne çok ülkelerinden kaçmak,hayatlarını geride bırakmak zorunda kalıyorlar idare değiştikçe birileri fazla geliyor beceremiyoruz hep birlikte yaşamayı ...
Güzel bir hafta diliyorum belki kar yağar kimbilir tatil gelmeden yağsın lütfennnn...
Kasım 23, 2008
Bol çikolata tadı;Sufle !!!

Sonra sert esen ılık rüzgarda dolaşmak,mağzalara girip çıkmak bişeylerin içine sığamamak,kızmak spora başlamak için and içmek ,eve gelmek tv'de eskilerden gelen müzik sesleri arasında Metin~Ali~Feyyaz üçlüsünü görerek çocukluk günler gitmek yine bi Kasım da olduğumuzu ve yeni yaşın çok yakında olduğunu hatırlamak ve yaşlanmaktan korkmakla '' her yaşın ayrı bir güzelliği var ''şarkısı arasında gidip gelmek...
Sonra ilk kez denenen sufle nin lezzetine bayılarak bi daha bi daha denemek (nasılsa spora gideceğim diyerek )ve ilk denemenin daha güzel olması üzre acemi şansının varlığına inanmak pazara dair yaşanan gel git lerden bir kaçı oldu sadece...
Sıcak Sufle
~~ 75 gr margarin
~~ 120 gr bitter çikolata
~~ 3,5 yk şeker
~~ 2,5 yk un
~~ 2 yumurta
~~ 1 fiske tuz
~~ Pudra şekeri
Çikolata ve margarini benmari usulü eritirken,diğer tüm malzemeleri iyice çırparak eriyen karışıma ekledim . Sufle kaplarının içini yağlayarak pudra şekeri serptim ve buzdolabında bir süre beklettim. Sonrasında karışımı kaplara paylaştırarak önceden ısıttığım 200 derecelik fırında 10 dk pişirdim.Fırının çağrısı üzerine gittiğimde çikolatalar ortadan lav gibi akar durumda harika bi görünmdelerdi.Üzerine pudra şekeri serpip krema ile süsledikten sonra sıcak servis yaptım.Ve dedim ki ben bunu hep yaparım:))
Benim sufle için kullandığım kaplar 10 cm lik , ilk gün bu malzemeleri 3 kaba paylaştırdım çok geldi sonra 4 kaba paylaştırdım ideal oldu ama orjinali nedir bilmememe rağmen tahminen sufle kabının daha minik olması gerektiği fikrine vardım ve yeni kaplar için araştırmalara başladım hala denemeyen kalmışsa sanmıyorum ama deneyin mutlaka çok pratik hele çikolata severler mutlaka...
Yine bu aralar var olan sadece kitap okuma isteğim var gücüyle devam etmekte yeni kitaplarım oldu fuar'dan aldıktan sonra çok mutlu olduğum bi an önce okumak paylaşmak istediğim ve uzun zamandır merak ettiğim... Yüzyılın Aşkları na başladım bile ... Merakla okumak istediklerim var içinde bi kısmını bildiğim bi kısmını da merak ettiğim... Adnan Menderes'in uğruna pek çok tabular yıktığı aşkına karşı bile ne kadar duyarsız kelimesi bile çok hafif kalıyor ama öyle olduğunu görmek bir kez daha şaşırtmadı beni ,Oğlu Yüksel Menderes in İpek Kramer le yaşadığı aşksa pek çok iniş çıkış sonunda da yok oluşa varacak kadar hüzünlü ve dramatik...
Okudukça ilginç gördüklerimi paylaşmak ,okuyan birilerinin var olduğunu bilmek son derece keyif verici...
Son olarak bu kadar okumayı bana sevdiren okumayı ,yazmayı ve daha pek çoklarını sayesinde öğrendiğim mutlaka bi yerlerde beni duyuyor ve görüyor olduğuna emin olduğum ilkokul öğretmenim ve tüm öğretmenlerin ve de kendimin öğretmenler gününü kutlarım efenim :)))
d.n..... Şöyle bi yazdıklarımı okudumda ne kadar daldan dala atlamışım , tam anlamıyla ordan burdan olmuş affola :)))
Kasım 18, 2008
İçiniz acıyorsa...

http://kampanya.annecocuk.com/ sitesine girip alttaki kısacık formu doldurun ve gönderin. Yazılı olan metinle beraber adınız, mail adresiniz ve yaşadığınız yer TBMM Başkanlığı ve Çocuk ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığına gönderilecek.
Benimle beraber 1817 idi sayı en son, bakalım kaça ulaşacak...
Kasım 17, 2008
Günler Geçerken...

Yeni bir haftanın ilk gününü bitirdik bile,sonbaharın son ayını yarıladıkk artık kış gelsin kar yağsın diye bekler bile olduk...
Günler öyle çabuk geçiyor ki yakalamak yetişmek imkansız hafta sonu da aynen böyle bi çırpıda geçti... Gündüz evde kitap ,kahve ,müzik keyfiyle akşamlarsa dost sohbetleri ve sinema keyfiyle mi desem komedisiyle mi bilemedim :))
Eveeet gitsek mi gitmesek mi şeklinde karar verme sıkıntısı yaşasakta yok gidelim görelim de yorumlayalım diyerek sonunda izledik Mustafa'yı...
Üzerine çok şey yazıldı söylendi fazla bişey söylemek istemiyorum yalnız eleştirilerin de pek çoğuna da katılıyorum , kesinlikle Atatürk 'ü tabu olarak görmek gibi bi niyetim de yok ama filmde tabuların yıkılması gibi bişey de zaten söz konusu değil... Yine de bi kaç kelam etmesem rahat edemicem gibi geliyor...
~~ Detaylara fazla takılmayan benim için fazla detay noktalara değinilmiş, daha önce söylenmemiş şeyleri söylemek amacıyla fazla melankoliye girilmiş kıyıda köşede kalmış ufak anektotlardan bahsedilmiş ...
~~ Can Dündar için fazla acemice bi belgesel olmuş ...
~~ İngilizlerin bi deyimiyle '' Eksik bilgi vererek yalan söylenmiş ''...
Dünyaya Atatürk'ü tanıtmak maksadıyla yola çıkan bi belgesel çok daha başarılı olmalıydı,olmamışşş NOKTA NOKTA NOKTA
Uçurtma Avcısını okudum; Afgan halkının neler çektiğini oralarda kadın olmanın ,çocuk olmanın insan olmanın, ne zor olduğunu görerek hüzünlendim , şükrettim ama o duruma gelebilmekten ürktüm hem de çoook...
Nihayet Eylül' ü bitirdim ama itiraf ediyorum son 40 sayfasını atlaya atlaya okudum ne zorladı beni o kısacık kitap,Boleyn Kızı'na başladım 300 sayfasını devirdim bile... Kitap fuarına gidemedim bu yıl biraz sönükmüş üzüldüm yarın diye söz kestim...
Görüşmek üzre dolu dolu günlerde,okunan ,gezilen ,yenilen , içilen , izlenen kısaca yaşanan...
Kasım 11, 2008
2 Kitap , 1 Film ve Yedi Göller...









Kasım 10, 2008
Atatürk ' ün Ardından !!!

Kasım 08, 2008
La la la lallal la lalalalaaa....

Büyük , Derin , Serin , Nazlı , Sazlı , İnce ve Kuru Göllerin isimleri,hepsinin manzarası bambaşka ama hepsi kartpostal gibi...
Birbirinden muhteşem 335 fotoğraf var elemek ,eklemek,yazmak gerek ama önce dinlenmek :))
d.n..... Fotoğrafları daha büyük boyutta eklemenin mutlak bi yolu vardır kesinlikle vardır da benim öğrenmem lazım di mi ?? Eveeet yardım istiyorum çünkü fotoğraflar büyük boyken çok daha muhteşemler....
Kasım 07, 2008
Yedik,İçtik,Yedik,İçtik !!!

Yukarıdaki lezzetler Ürgüp te yenilenler meşhur testi kebabı ilk Göreme de yedik bu şekilde geldi ve biz testiti kırdık ve içinden yedik bazı restoranlarda ise çalışanlar getirip yanınızda kırıyorlar ve bi tabağa koyup servis ediyolar ama bize kırmak çok zevkli geldi :))
Kırmızıların ne olduklarını bilmiyorum buruk bi tadı var....
Diğer kare Ehli Keyf kebabı restoranın adı da Ehli Keyf ;bonfilenin üzerini rendelenmiş kızarmış patatesle kaplamışlar üzerinede sarımsaklı yoğurt ve sos döküp buharlanmış brokoli ve karnabaharla sunmuşlardı çok lezzetli ve doyurucuydu ,restoranda kesinlikle çok şık ve de sunumları muhteşemdi ne istedikse şölen gibi geldi...

Dağın içine oyulmuş 35 m lik asansörle çıkılabilen restoranda balık çorbası ,mezgit buğulama ve saç kavurma yedik ki hepsi çok lezzetliydi üstüne de yıllardır ağzına sütlaç sürmeyen ben bile gelen sütlaca tadına bakimm diye bir kaşık aldıktan sonra o kasenin dibi nasıl göründü fark etmedim bile öyle lezzetliydi ki kesin vardı bi püf noktası,öğrenmek gerek...

Kasım 04, 2008
İstiyorummm....

Duvara monte edilebilecek kitaplık rafı ararken rastladım kendilerine,muhteşemler di mi??? Kesinlikle bi matematikçinin evine yakışabilecek en güzel zamazingo....
Mantar Topladıkk!!!



Çoook zevkliymiş mantar toplamak bunu keşfettim ,İlk başlarda hiç umudum yoktu ama ilk mantar bize göz kırptıktan sonra ve yanında da bi sürü arkadaşını fark edince keyif başladı...



Yenmesinden ziyade doğanın serin ortamında toplanmasının ayrı bir zevk unsuru olduğu kanlıca mantarının şapka büyüklüğü 5-15 cm kadardır. Sapı, 3-6,5 cm boyunda 0,8-2,5 cm kalınlığında, silindir şeklindedir. Renk bakımından portakal sarısı, dip kısmında kırmızımtırak sarı beyaz, yukarı kısmında şarap kırmızımsı turuncudur. Sapın etli kısmı kırmızı-pembedir ve koparıldığında turuncu renkte bir sıvı çıkarır. Gençken içi dolguludur, daha sonra şapkaya kadar olan alt kısımda boşlukludur. Etli kısmı kırmızımtırak sarı beyaz renkli, meyve kokulu ve yumuşak, sünger gibidir. Spor izi parlak kırmızımtırak sarı, tunç rengindedir. Yalnız, aynı görüntüleri taşıyan bir benzeri vardır ki çok zehirlidir. Bu iki çeşidi birbirinden ayıran özellik, gerçek kanlıcadaki mayhoş kokudur. Ayrıca diğerinin alt yüzeyi beyazdır. Gerçek kanlıcanın altı, üstü, içi genelde kırmızıya yakın tonlardadır.
Kanlıca mantarı, çam meşçerelerinde ve çam ormanı açıklıklarında, çayırlıklarda, Avrupa'da yapraklı ağaç ormanlarında, ilkbahar ve sonbaharda yağmurlardan sonra görülür.
Ekim 29, 2008
Maviii...

Cumhuriyetimiz kutlu olsun...

Ekim 27, 2008
Okuyorummm...

~~ Boleyn kızı yazdan beri aklımda Kraliçe nin Soytarısı nı Boleyn Kızı nın devamı olduğunu bilmeme rağmen daha önce okumuştum ama önceliği buna vermicem ,en sona saklayıp keyfini çıkarmak lazım tarih entrika ne ararsan var ...
~~ Destina ; '' Bu romanda yazılı herşey doğru, hiç bir şey gerçek değildir '' sizcede ilginç değil mi??
~~ Adı Aylin ve Başucumda Müzik daha önce okuduğum çok etkilendiğim ,tekrar okumak , kitaplığımda görmek ,arada elime almak, sayfalarında gezinmek istediğim kitaplardan ...
~~ Uçurtma Avcısı ve Son Ada meraktayım bi an önce okumak istiyorum...
Hımmm tabi bide Ezginin Günlüğü ' nden '' Dargın mıyız '', takıldık bu aralar çok keyifli hele sabah mahmurluğuna birebir ...
Oyuna devammm !!!

Nasıl bi ülkede yaşadığımız şamar gibi yüzümüze bi kere daha çarptı yok efenimmm Digitürk maç yayınları yapan bloglar varmışşşş hadi canım eeeee biz de mi yaptık yooo biz niye okunamıyoruz niye olsun aciz bi ülkedeyiz de o yüzden her şeye alıştık alıştırılıyoruz uygar bi toplumda böyle bi rezalet olmaz olamaz...
Sesimizi duyuralım bi şekilde yapalım bunu imza kampanyalarına katılalım,sansüre hayırrr diyelimmm...
http://www.bloghareketgunu.com/imza/bloguma-dokunma/index.php
http://blogspotacilsin.wordpress.com/
Meyve salatası sinirlere iyi gelir :))))
Dilediğiniz tüm meyveleri istediğimiz gibi kaselere yerleştirip üzerlerine de çilekli jöleyi tarifindeki gibi pişirip sıcakken döküyoruz ve 2 saat jölenin donmasını bekleyip servis yapıyoruz hem şık hem de sunum kolaylığı sağlıyor ,meyve yıka getir tabaklara servis et derdi yokkk ,üzerine bir de ooooo harika sesleri daha ne olsun :))
Bu görüntüye kivi , çilek ve kivili jöle de çok yakışır eminim ki farklı meyve salatalarında ve sansürsüz günlerde buluşmak üzere...
Ekim 26, 2008
Deneme yayını...
Evet bu yazı wordpress de yayınlandı,herşeye inat burda da yazmaya devam etmek istiyorum,fakat ne yorumları yönetebiliyor ne de resim ekliyebiliyorum...
Yeni adresim hiç benim bloğummuş gibi gelmese de; http://elifcee.wordpress.com
henüz yeni taşındı tadilat vs işleri hala sürmekte,işlemler tamamlandıkça daha bi benim bloğum olmaya başlar umarım...
Ekim 24, 2008
Blogspot kapanmışşş...
Bi dönemin milli eğitim bakanının ''bu okullar olmasa ben milli eğitim i ne güzel yönetirdim'' demesi gibi bişey...
Kötü haberi tlf nuyla çok mutlu olduğum Perili Köşk den aldım,çok daha güzel bi yazı olmalıydı bu tabii ama akıbeti belli olmayan bloğa maalesef ....
Umutsuzluğumu kaybetmek istemiyorum yok bu kadar da olamaz diyorum ...
Yasaklı zihniyetin bi rezaleti daha işte,bakalım daha ne rezillikler görücez...
d.n...Bloğuma vtunnel den ulaşabiliyorum , trajikomik bi durum...
Adım Sonbahar...

~~ Özledimmm daha şimdiden!!! Baharı ama en çokda yazı...
Ekim 22, 2008
Dalya @ Kafir !!!

Ayaan Hırsi Somalili çocukluğu büyükannesinin hikayeleri eşliğinde doğduğu ülkenin yanısıra Kenya, Sudi Arabistan ve Etiyopya gibi ülkelerde çoğunlukla babasının Somali hükümetiyle çatışması yüzünden kaçak olarak geçiyor.Annesi ,babası onlardan ayrı olduğu sonrasında da başkasıyla yaşadığı için sürekli bunalımda ve bunun acısını da çocuklarını sıkca döverek çıkarıyor,büyükannesi tarafından babasının ve annesinin istememelerine rağmen gizlice kızkardeşiyle birlikte ilkel şartlarda sünnet ettiriliyor,Kuran hocası tarafından dine dair sorulaı olduğu için dövüleek kafası parçalanmış tüm bunlara rağmen yaşamaktan vazgeçmemiş ve sorularından asla bıkmamıştır...
Ailesinden gizli evlenmiş fakat hata yaptığının çabuk farkına varmış babası tarafından hiç istemediği biiyle evlendirilince ülkede o dönemde olan iç savaşında etkisiyle kocasının yanına ABD ye gitmek bahanesiyle önce Almanya ya ordan da izini tüm ailesine kaybettirmek için Hollanda ya mülteci olarak sığınmıştır.Zoru başarmış Hollanda vatandaşlığına kabul edilmiş pek çok dil öğrenmiş yapamazsın diyenlere rağmen siyaset bilimi okumuş ve parlementer olmuştur..
Somali,Sudi Arabistan ve Kenya da yaşadığı dönemlerde namaz kılan ,saçını örten ve ailesine itaatkar olan Ayaan Hırsi Hollanda da eşitliği kadın ve insan haklarını görünce dinini sorgulamaya başlıyor.Yaşadıkları kendi kabilesinde kadınların eve hapsedilmeleri, erkeklerin hep bi adım gerisinde olmaları ,kendi haklarında bile karar verme yetkisine sahip olmamaları,dövülmeleri,sünnet edilmeleri ve tüm bunların İslam kuralları olarak yansıtılması,Kuran ı açıp okuduğunda bunları orda da gördüğünü düşünmesi üzerine dinden soğuyor. Batıya sığınmış müslüman kadınların haklarını savunan ,İslam dininde reform yapılmasında ısrarcı olan bir Özgürlük savaşçısına dönüşüyor.Tüm değerlerine karşı gelip Ateist olduğunu önce kendine sonrada bi toplantı esnasında herkese itiraf ediyor.Kendini Allahın kılcı olarak görenler tarafından bir numaralı hedef haline getirilip ,tehdit ediliyor...
Hirsi Ali'yi spotlar altına sokansa, söz konusu tezlerine tepki sonucunda yaşanan vahim bir olay: Hollandalı film yönetmeni Theo van Gogh'un öldürülmesi. Van Gogh, senaryosunu Hirsi Ali'nin yazdığı "Submission" (Boyun Eğme) adlı kısa filmde İslam'a hareket ettiği gerekçesiyle, Kasım 2004'te Amsterdam'da kanlı bir saldırıyla öldürülüyor, cinayeti işleyen Muhammed Bouyeri adlı İslamcı militan, bir sonraki hedefin Hirsi Ali olduğunu belirten bir de not bırakıyor. Somalili genç kadın o zamandan bu yana polis korumasında yaşıyor ...
Bunca olumsuzluğa rağmen Ayaan Hırsi Magan ( Hollanda vatandaşlığına başvururken Ali soyadını alıyor ve bu yalanda Hollanda milletvekilliği sırasında vatandaşlıktan çıkarılmasına sebep oluyor) ın yaşama azmi ve önüne çıkan zorluklarla başa çıkabilmesi müthişş.Bu mücadeleyi gösterebilecek kadar güçlü ve kararlı olmak herkesin üstesinden gelebileceği bişey diil .Kafir, Hırsi Ali nin inançlarının geçirdiği evrimin,demir gibi sağlam iradesinin ve din adına yapılan haksızlıklarla mücadelesinin öyküsüdür...
Ekim 21, 2008
Peynir ve mantarlı kanepeler...

Mantar hafif yağda sotelenerek peynir ,maydanoz, tuz ve karabiberle harmanlanarak 2 ye bölünmüş hamburger ekmeklerinin üzerine sürülür üzerine kaşar peyniri ve biber konularak fırında üzeri kızarana kadar pişirilir, aslında kaşar peyniri ve biber ikilisine domatesde çok güzel eşlik edebilir ama sanırım kendileri el altında diildir...Kanepeler çay, zeytin, peynir eşliğinde gazete ve pazar keyfine ortak olur...
Bu köşeyi okuyun mutlaka bugün ve her gün...
Ekim 19, 2008
Uluslararası Arkadaşlık Ödülü / Friendship Around The World Award

Ekim 16, 2008
Kibele @ Muffın Pizza...

Sizleri Kibeleyle tanıştırmak istiyorum efendimmm... Kendileri Yol Arkadaşım dizisinde varlığını göstermiş arkadaşımca çok sevdiğim hissedilip bana çook uzaklardan gelmiştir , bayılınmış bir de çok mutlu olunmuştur :)) Dizide zeytinyağına ben de ise liköre arkadaşlık etmektedir Kibele hanım, lakin bu arkadaşlığın pek yakında son bulması muhtemeldir....
Özellikle Romalı yazarlar kendi zamanlarında Kibele den hep söz etmişler haklı olarak,Dünya Edebiyatçılarının da en çok söz ettiği kadın yine Tanrıç Kibele olmuş.Zeus un annesiymiş kendileri.Üretkenliği dişiliği hayatı sürdüren doğurganlığı ve bereketi simgelediği için ona ana tanrıça Kibele yani ''Bereket tanrıçası '' denilmiş.Ve öyle de efsane kadın olmuş Kibele...Efsane odur ki; Tanrıça Kibele...
Kibele ye Tuzlu muffınlar eşlik etmekte Disal in sayfalarında kaşılaşmış işte demiştim uzun zamandır aradığım tarif bugün denedim çoook lezzetli oldular ben Muffın Pizza demeyi tercih ettim damağımda pizza lezzeti bıraktı zira...
Malzemeler :
~~ 4 adet sosis
~~ 20 adet yeşil zeytin (ben siyahla karışık kullandım çok yakıştı.)
~~ 2 adet yumurta
~~ 3 çorba kaşığı yoğurt
~~ Yarım çay bardağı sıvıyağ
~~ 1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
~~ Tuz, karabiber, pulbiber
~~ Aldığı kadar un
~~ 1 çay kaşığı kabartma tozu
Sosis ve zeytinleri mini mini doğruyoruz.Yumurtaları derin bir kapta yoğurtla birlikte çırpıp, rendelenmiş kaşar peynirini, doğranmış zeytin ve sosislerle birlikte karışıma ekleyip karıştırıyoruz.Son olarak un ve kabartma tozu ekleyip karışımı muffin kalıplarına dolduruyoruz.
Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 30 dakika pembeleşene kadar pişirip,sıcak sıcak lüpletiyoruz :)))
Afiyetler olsuuun...
d.n.... Başlık çook komik oldu ,Kibele ve muffınlar Bereket Tanrısı olmasından sebep çok da alakasız sayılmaz sankim :))
Ekim 14, 2008
Paşabağ @ Çavuşin ...







~~ Musluğu çevirdim, sular akıyor
Ekim 13, 2008
Sevdimmm...

~~ Sabah erkenden uyanıp kitap okumayı , kahvemi alıp pc nin başına oturup gezinmeyi , blog blog dolaşmayı ,
~~ Hızımı alamayıp biraz da dışarı çıkıp çarşı pazar dolaşmayı ,
~~ Kahve kokusunu, miss kokulu kahveyi koklaya koklaya yudumlayıp sevgilimle sohbet etmeyi...
Güveç yaptımmm ....

Daha öncede güveç kabları almışlığım olmadı diil tek kişilikler hala beklemede çok kişilik olan ise maalesef yemek yapma şerefine erişemeden kırıldığından bu sefer azimle başladım bu işe ...

Ekim 12, 2008
Şipşak Pazar Kumrusu ...

Sosis ve sucukları ince ve uzun uzun dilimleyip kısık ateşte soteliyoruz ,ekmeklerimizin içine yerleştirip üzerine kaşar serpip tost makinesinde ısıtıp ketçap ve mayonez döküp afiyetle öğütüyoruz :)
Ekim 11, 2008
Karlar altında ; Erciyes !!!
