Aralık 31, 2007

mutlu yıllar!!!!


yeni bir yıl;
yeni umutlar ,yeni dostluklar ,yeni yerler ,yeni tatlar getirsin herkese...
sağlık,mutluluk,umut, barış,kardeşlik,özgürlük dolu bir yıl olsun...
2007 de eğlendim güldüm gezdim hüzünlendim üzüldüm az okudum çok yedim ama çoğunlukla mutlu oldum,2008 in daha güzel olması daha çok güldüğüm daha az üzüldüğüm çok okuduğum çook gezdiğim bir yıl olması dileği ile...
iyi seneler!!!
d.n.. :)) ahh bir de kar yağsa şöyle lapa lapa gezsek gezsek gezsek...
resimdeki gibi bi fenerde olsak battaniyelere sarılıp karın yağışını izlesek...

Aralık 30, 2007

bozcaada : rüya gibi...

selam!!!
bozcaada kalesi...feribot yanaşırken adanın o muhteşem görüntüsü...2006 temmuzunda gittik adaya sevgilim ve ben...ikimizde tek kelimeyle aşık olduk muhteşemdi...o dar sokaklarında gezmek ,şarapların tek tek tadına bakmak,tertemiz ama buzz gibi suyunda yüzmek...
rüzgar gülleri ve polente feneri adaya çokkk yakışıyor...

hiç plan yapmadan indik adaya ne kalacak yer belli ne gezilecek yerleri planladık rüzgarı takip ettik nerden eserse iyiki de öyle yapmışız...indik feribottan adanın haritasının yanında var olan pansiyon tlf larından aradık bi kaç tane limana bakan küçük ama hoş bi pansiyonu tercih ettik,yerleştikten sonra attık kendimizi sokaklara...
işte bunlar o sokakların fotoğrafları hepsi bizim çekimlerimiz diil hafıza kartı yeterli gelmeyince çok fazla fotoğraf çekememiştim,netten kopya çektim bi kaç :))

o sokaklarda insan kendini kaybediyor saatlerce bıkmadan yorulmadan gezdik...adanın merkezinde 2 mahalle var,biri rum mahallesi diğeri türklerin yaşadığı mahalle (alaybey ve cumhuriyet)...gezdikçe kendine hayran bırakan sürprizlerle dolu bir yer...ilk gün sadece merkezde dolaştık,dolaştık,dolaştık dur durak bilmeden yorulmadan ...
her gördüğümüz yeri ölümsüzleştirmek istedik,her sokakta bizi şaşkınlığa düşüren görüntülerle karşılaştık,manzaraya hayran olduk...
her bir kapı önü,her bir pencere de daha bi güzellikler selamladı bizi...

tıpkı beyaz saksıların içindeki mor çiçekler gibi,her birinin önünde uzun süre kalıp zevkle izledik... 2. gün önce ada şaraplarının tadına baktık bol bol aldık o lezzete bayıldık,sonrada o tadı başka yerde bulamayınca neden daha çok almadık die pişman olduk...sonra rüzgar güllerine gittik,polente feneri veee adanın birbirinden güzel koyları...ben denizin o muhteşem rengini başka hiç bir yerde görmedim her koyda durup adanın o buzzzzz gibi sularına girmek istesek te ilk deneyimdeki donma tehlikesi bizi alıkoydu,bu kadar soğuk olmasına rağmen yine de kaldık suda pırıl pırıl tertemizz....bayıldık.adadan ayrılırken aklımızı ,kalbimizi adada bıraktık bir gün mutlaka gelmek ama bi kaç günlük diil her yıl gelmek hatta ilerde yazları adada geçirmek hayaliyle ayrılırken bi yanımızı adada bıraktık...kesinlikle ama kesinlikle bozcaada yı görmedi iseniz gidin görün biz büyülendik :))

son olarak bozcaadaya gitmişken;

~ bozcada kalesini gezmeden,

~ adanın mahallelerinde gezmeden,

~ polente fenerini görmeden,

~ rüzgar güllerinin sesini duymadan,

~ buzz gibi pırıl pırıl denizinde yüzmeden,

~ ada sokaklarında karşınıza çıkan sanat galerilerini gezmeden,

~ merkezdeki kahvede tavşan kanı çayı içerek etrafı seyretmeden,

~ gelincik ve domates reçellerinden yemeden,

~ şarapların tadına bakmadan,

~ yemek için pazarlık yapmadan(biz yapmadık sonradan çooook pişman olduk :)) )

sakınnn dönmeyin aklınız kalırrrr...

d.n.. : )) adada sadece ziraat bankası var aman dikkat,tedbiri elden bırakmamakta fayda var kredi kartı da istediğiniz her yerde kullanılmıyor ...

çikolata soslu havuçlu kek

selam!
fotoğrafın ışığını bir türlü ayarlayamayınca işte bu görüntü çıktı ortaya...
tembel tembel otururken akşama misafir haberi alıp ayaklanınca sevgilim ben de hazırlık yapacak hal göremedi heralde tatlı için kafanı yorma ben hallederim gelirken dedi ama benim yine de içim el vermedi.mutfağa girip dünki havuçlu keki görünce bi sos hazırliim bakalım nasıl olucak güzel olmazsa biz yeriz artık dedim biraz da krem şanti ile süsledim.oldu size çikolatalı puding tarafından gizlenmiş havuçlu kek...
havuçlu kek için;
Malzemeler:
3 adet yumurta
1 su bardagi rendelenmis havuc
1 su bardagi toz seker
1.5 su bardagi un
yarim bardak ceviz ici
1 cay bardagi sivi yag
1 cay kasigi tarcin1 yemek kasigi kakao
kabartma tozu, vanilya,
sos için;
1 paket bitter çikolatalı puding,
1 paket krem şanti

yumurtalar ve seker koyu bir kivama gelene kadar cirpilir.daha sonra un, havuc,ceviz ici, sivi yag, tarcin, kakao, kabartma tozu ve vanilya ilave edilip,bütün malzeme yavasca karistirilir. malzemenin iyi karismasi gerek ve yeter şarttır.180 derece firinda 45 dak. kadar pisirilir

işte kek olduktan sonra tabii ben 1 gün sonra her bir kasenin dibine 1 dilim kek koydum,üzerine pudingi hazırlayıp sıcakken döküp soğuduktan sonra krem şanti ile süsledim,bir kaç da damla çikolata serptim.ben çokk sevdim umarım siz de seversiniz bu uyduruk tadı...
afiyet olsun...

Aralık 28, 2007

meyve şölenli irmik tatlısı...

size daha önceden yapmış olduğum ve masaya çok yakıştırıp fotoğrafladığım bi tatlıyı anlatmak istiyorum . bazen sade olarak bazen portakallı bazende limonlu yapıp servis yaptığım çok da sevdiğim son derece de pratik olan bu tatlıyı yemek sitelerinde birbirinden güzel ve şık tatlıları görerek bir parça süslemek isteyince işte bu görüntü çıktı ortaya...
resim biraz acemice tabii o zamanlar blog oluşturup içine de yaptığım yemek tariflerini ve resimlerini eklemek fikri aklımın köşesinde dahi olmadığı için rasgele çekilmiş,artık sonrakilerde daha özenli olucazzz :)) işte makyajlanmış irmik tatlısının tarifi ;

Malzemeler:
1 kg süt
8 kaşık irmik
6-7 kaşık irmik(zevke göre)
1 limon kabuğu rendesi
1 vanilya
kaşığın ucu ile margarin
1 paket hazır meyve şöleni
ve ütünü süslemek için dilediğiniz meyveler

meyve şöleni hariç malzemeleri tencereye koyup karıştırarak göz göz olana kadar pişiriyoruz.muhallebi kıvamına geldikten sonra kalıbı (ben küçük borcam kullandım) ıslatarak muhallebinin yarısını döküyoruz araya dilediğimiz meyveleri sıralıyoruz,üstüne kalan muhallebiyi de döküp buz dolabında 3-4 saat bekltiyoruz. daha sonra kalıbı ters çevirip meyvelerle süslüyoruz.meyve şölenini tarifine uygun pişirip meyvelerin üzerine döküyoruz.
hımmmm harika
afiyet olsun...

Aralık 27, 2007

bir safranbolu günü...

bayram tatili sebebiyle safranbolu'daydık.çoook öncelerden beri merak ettiğim bir yerdi safranbolu.yıllar önce batı karadenizi de görelim dediğimizde ilk aklıma gelen ve göreceğim için en çok heyecan duyduğum yer olmuştu ...
nerden bilirdim ki ilerleyen yıllarda 2 adım kadar yakın olacağım...
adını çok kıymetli olan safran çiçeğinden almış eski konakları ile ünlü tarihi bir mekan safranbolu,unesco tarafından 1994 yılında dünya mimari miras şehirleri arasına alınmıştır.
ilk gördüğümde de çok etkilendiğim gibi şimdi de her gittiğimde gezmekten keyif aldığım insanı geçmişe götüren büyülü bir mekan...
bu sefer dolaşırken fotoğraf çekmek istedim ama her zaman olduğu gibi içinde ben ya da biz olan fotoğraflar yerine bi değişiklik yapıp sadece safranbolu'yu fotoğrafladım.sanat fotoları :))

hükümet binasının içinden bi görünüm...

arasta çarşıda el yapımı ürünlerin satıldığı birbirinde hoş dükkanlardan birinin görünümü...
çarşının dar sokaklarında şimdi alışveriş zamanı...


arasta çarşıdan sanırım el yapımı ben rüzgar gülü dedim bebek beşiklerinin üzerine konulabilecek türde ilginç bi oyuncak ...görünce bana 23 nisanda ülkemize farklı ülkelerden gelen çocukları hatırlattı.çünki ,üzerinde her renkten bebek var son derece sevimli...


veeee işte en sona sakladığım süper fotoğraf ben bu resmi çok sevdim...
boncuk cafenin önünden başınızı kaldırıp gökyüzüne doğru bakarken bu hoş manzara ile karşılaşıyosunuz tabii bu görünüme ulaşmak için kış olması ve asmanın yapraklarının olmaması lazım, yazın ise başınızı kaldırdığınızda yeni yeni olmaya başlayan üzümlerle göz göze gelebilirsiniz..
son olarak safranboluya gitmişken;
~ hıdırlık parkına çıkıp eski çarşı manzarasını görmeden,
~ arastanın dar sokaklarında dolaşıp alışveriş yapmadan,
~ yörük köyünü gezip çamaşırhaneyi görmeden,
~ cinci hanını gezmeden,
~ tarihi konakların birinde gezip kendinizi o günlerde hissetmeden,
~ eski hükümet binasındaki müzeyi gezmeden,
~ boncuk kafede bi acı kahve içmeden,
~ özellikle safranlı veya çifte kavrulmuş lokum ,
~ çevrikköprüde tandır kebabı ,
~ ev mantısı ve gözlemesi yemeden,
~ bağlar gazozu içmeden...
sakın ama sakın dönmeyin , çooooook pişman olursunuz ...
demedi demeyin :))

Ekim 30, 2007

ikimiz de hoşbulduk :)

blog dünyasının yeni bi katılımcısına hoş geldin demek adına ben de bi blok oluşturayım dedim ...arkadaşım filiz bahçesi ben de bloğuma matematik soruları mı eklesem nee:) şimdilik bu kadar artık ne yazarım kimbilir bunlar alıştırmalar :)

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails