Evet apar topar verilen Kapadokya ya gitme kararı ile yer ayarlamamış tamamen olağana bırakmıştık,çoook kalabalıktı nereye sorsak doluyuz cevabı aldık fakat sonunda yukardaki kadar doğal olmasa da ona benzeyen cave pansiyonlarda yer bulabildik ve hava kararmadan kendimizi sokaklara attık...
Göreme açık hava müzesini gezmek istedik önce hem de müze kartlarımızı asıllarıyla deiştiririz diye düşünürken beyaz atlar ülkesinde olduğumuzu önümüze çıkan siyah beyaz bi at sayesinde fark ettik öyle kendi halindeydi ki biz fotoğraflayamadan kayboldu ama çooook asil görünüyordu...Biz de pek çok yerde karşılaştığımız dilek ve seramik küp ağaçlarının yanında bulduk kendimizi ...
Ben adeta kendimi kaybetmiş gibi ne tarafa bakacağımı nerenin fotoğrafını çekeceğimi şaşırmış bi vaziyette bi o yana bi yona koşturup tırmanıp durdum,her tarafta farklı bi doğa harikası ,aa bak ata benziyo aa bak kuş benziyo aa güzeliğe bak diye diye kendimizi açık hava müzesinin içinde bulduk...
Müzeye giriş 15 ytl , fakat 20 ytl ye ya da öğretmen ve öğrenci iseniz 10 ytl ye müze kart alıp 1 yıl istediğiniz müzeyi elinizi kolunuzu sallayarak girip dilediğinizce gezebilirsiniz... Bizim için karlı bi tercih ama bu müze kart olayında da birilerinin haksız kazancı var gibi duyumlar geldi kulağıma umuyorum ki öyle değildir...
Eveeeet Göreme açık hava müzesi gerçi burda her yer açık hava müzesi ama çok çok büyüleyiciydi...
Kapadokya'da Hıristiyanlık tarihine ışık tutan en önemli eserler, kayalara oyulmuş kiliselermiş. Bölgede iki yüz elliden fazla kilise varmış ki zaten bu sebeple her nereye dönsek kilise ve manastır ve şapelle karşılaştık . Kapadokya'daki din adamları, Büyük Basil'in döneminde, Mısır ve Suriye'deki gibi halktan ayrı, imtiyazlı hala sokulmamışlar. İnzivaya çekilen keşişlerin dışında, diğer din adamları cemaatle ibadeti tercih etmişler. Bu tür bir dini eğitim sistemi Göreme'de başlamış ve Soğanlı, Ihlara, Açıksaray gibi Hıristiyanlık merkezlerinde sürdürülmüş.
Kiliselerin en kalabalık olarak bulunduğu alan, III. ve XIII. yüzyıllar arasında manastır hayatının yoğun bir şekilde yaşandığı, dini merkez durumundaki Göreme ... Göreme Vadisi'nde en güzel örnekleri görülen kilise ve şapellerin mimarisinde ve dekorasyonunda Mezopotamya, Filistin, ilk Hıristiyanlık, Bizans ve Ermeni sanat üslubunun etkileri görülmekteymiş...
Kapadokya'da Hıristiyanlık tarihine ışık tutan en önemli eserler, kayalara oyulmuş kiliselermiş. Bölgede iki yüz elliden fazla kilise varmış ki zaten bu sebeple her nereye dönsek kilise ve manastır ve şapelle karşılaştık . Kapadokya'daki din adamları, Büyük Basil'in döneminde, Mısır ve Suriye'deki gibi halktan ayrı, imtiyazlı hala sokulmamışlar. İnzivaya çekilen keşişlerin dışında, diğer din adamları cemaatle ibadeti tercih etmişler. Bu tür bir dini eğitim sistemi Göreme'de başlamış ve Soğanlı, Ihlara, Açıksaray gibi Hıristiyanlık merkezlerinde sürdürülmüş.
Kiliselerin en kalabalık olarak bulunduğu alan, III. ve XIII. yüzyıllar arasında manastır hayatının yoğun bir şekilde yaşandığı, dini merkez durumundaki Göreme ... Göreme Vadisi'nde en güzel örnekleri görülen kilise ve şapellerin mimarisinde ve dekorasyonunda Mezopotamya, Filistin, ilk Hıristiyanlık, Bizans ve Ermeni sanat üslubunun etkileri görülmekteymiş...
Kiliselerin her yanı, fresk adını verdiğimiz duvar resimleriyle kaplı. Bu resimler genelde iki aşamalı. Birincisinde resimler, doğrudan duvarın üzerine yapılmış ve kırmızı renkli aşı boyası kullanılmış. Bu tip resimler çeşitli bezeme, şekiller ve sembollerden oluşmakta. İkincisi ise, kaya duvarın üzerine alçı, kum, saman karışımı bir sıva yapılmış ve bu sıvanın üzerine, konuları İncil'den alınmış ve Hz. İsa'nın hayatını anlatan sahneler resmedilmiş...
Fotoğraftaki muhteşem görüntü Yılanlı Kilise ile Karanlık Kilise arasında yer alan yan yana 3 yapıdan oluşmuş ve birbirleriyle bağlantılı. Kiler olarak kullanılan ilk mekanda erzakları depolamak için oyuklar, mutfakta ise yöre köylerinde hala kullanılan topraktan yapılmış "Tandır" adı verilen ocak bulunmakta. En son bölümde ise yemekhane yer alıyor. Girişin sol tarafında ise tabanda üzüm ezmek için bir şırahane var.... Yani yaşamı idame ettirmek için yok yok :))
Göreme ve çevresinin Roma döneminde Venessa (Avanos) halkı tarafından mezarlık olarak kullanıldığı düşünülmekteymiş. Göreme'nin merkezindeki büyük peribacasının içine oyulmuş olan iki sütunlu Roma mezarı ile çevrede bulunan çok sayıda mezar bu görüşü ortaya çıkarmış. Var olan pek çok güvercinlik ise kısıtlı olan tarım alanlarındaki verimi arttırmak için gübre amacı ile kullanılmış ve genellikle ekilebilecek alanların etrafına yapılmış...
Orta çağın başlarında, Hıristiyanlar için önemli bir dini merkez olan Göreme, 11 ve 13. yüzyılda bir başpiskoposluk merkezi durumundaymış. Göreme ve çevresinde çok sayıda dini yapılardan da bu gerçeği anlamak pek tabii... Ancak, bu yapıların yapılış tarihleri hakkında yeterli doküman bulunmamaktaymış. Bu itibarla tarihleme, yapının mimari özelliğine göre ve varsa fresklerine bakılarak yapılıyormuş....
Hava kararıp yorgunluktan ayaklarımıza kara sular inene kadar dolaştııık,dolaştık...
Arkası yarın :))
4 yorum:
harika fotoğraflar devamını da bekliyoruz, en iyi mevsiminde gittiniz oraların.
~~ çocukla çocuğumm ;
tşk ederim ama çoooook soğuktu hele bayramın ilk günü erciyes in kar soğuğu vurmuştu, hasta oldum zaten döner dönmez... yazıları bile ekleyemedim ama her şeye değerdi ...
Merhabalar canım,ne güzel bir yer Kapadokya, ilk gördüğümde sanki büyülenmiştim, bu güzellik karşısında, resimlerden öylesine farklıydı ki gerçeği...İkinci gidişimizde yine aynı zevkle gezdik, insan hiç bıkmıyor bu güzellikten,ama bir kısım kişilerin ise taş yığını olarak görmeleri ise üzücü, sadece alışveriş olayıyla ilgileniyorlar ne yazık ki...Canım bu güzel fotoğraflar için teşekkürler, hatıralar canlandı, yeniden gitmiş kadar oldum...
Sevgilerimle...
~~ Sevgili Fatma abla ;
Kesinlikle bambaşka bi diyar ne yana bakacağımı bilemedim ben büyülendim cidden çook çook keyifli zaman geçirdik onca gezmemize rağmen o kadar aklımda kaldı ki mutlaka yine gitmek uçhisar da kalmak istiyorum :))
O muhteşemliği eşsiz doğa güzelliğine nasıl taş yığını diye bakabiliyorlar bi anlam veremiyorum..Ziyaretiniz için tşk ler...
Sevgiler...
Yorum Gönder