Kasım 11, 2008

2 Kitap , 1 Film ve Yedi Göller...

Hafta sonu okunmayan 2 kitap ,görülmeyen bir film ve gezilmeyen Yedigöller gezildi ve hepsinden de inanılmaz keyif alındı.Fotoğrafların hepsi Yedigöller' den bunlar benim makinemden çıkan sadece bir kaç tanesi ama kesinlikle görülmeli ,adım adım gezilmeli derim ben...
Cumartesi sabah 8 buçuk gibi kalkılıp kahvaltı yapılıp her ihtimale karşı denilerek mangal yanımıza alınıp yollar düşüldü.2 saat 20 dakika sonra harika manzaralar eşliğinde Yedigöller'e ulaşıldı.Kayadan oyulma bir tünel vardı görüntüsü çok enteresandı durup fotoğraflayamadım aklım onda kaldı onun için bi daha gidicem desem :))
Yedigöller'in girişinde pırıl pırıl bi hava ve Seringöl karşıladı bizi üzeri yapraklarla kaplı yaprakların renklerini söylememe gerek yok sanırım sarının kahvenin turuncunun her tonu mevcut.Sonra Büyükgöl yanıbaşında Deringöl derken her birinde manzara bambaşka büyüledi bizi.Sabırsız bizz eee dedik diğer göller nerde baktık Yedigöller krokisine hımmm yukardaymış sabırsazlanarak arabayla çıktık yukarıya ama yürüyerekte çıkılabilir hatta çıkarken şelale ve gülen kayalar da görülebilir.
Önce Kurugöl 'le karşılaştık kupkuru yeşermiş adeta sonra süzülerek Nazlıgöl karşıladı bizi nasıl güzel büyüleyici serildik hemen piknik masalarından birine iii ki dedik hazırlıklı gelmişiz temiz hava nasıl acıktırdı bizi önden sıcak çikolatalarımızı içtik sonrasında mangal keyfi yaptık,çok hoş yerler hazırlanmış mangal yapabilmek için sadece ızgara götürmek yeterli....
Sonra düştük yine gölleri dolaşmak için yollara Nazlıgölün etrafından dolaşarak ykarı çıkınca İncegöl'le karşılaştık o nasıl bi muhteşem görüntü adeta kartpostal, her tarafta fotoğraf çekenler bol miktarda... tabii ne yanı çekeceğini şaşırıyor insan, en çok İncegöl ü sevdik dolaştık yaprakların üzerine uzandık,bi sonraki sefere mutlaka kalmaya gelicez dedik,ardında Sazlıgöl gizlenmişti onu keşfettik...
''Uzuuuun Uzuuun yıllar önce ormanın deinliklerinde mavi küçük yaratıkların yaşadığı gizli bir köy vardı.Onlar kendilerine şirinler derlerdi ve çok iyiydiler.Sonra korkunç büyücü gargamel vardı,o kötüydü.Eğerr bir gün ormana yolunuz düşerse etrafı dikkatlice dinleyin.Belki Gargamelin çığlıklarını duyarsınız ve iyi bir çocuk olursanız belki de şirinleri bile görebilirsiniz'' sesleri yankılandı kulaklarımızda şirinler varsa eğer kesin burda yaşıyolardır diye her köşede onları aradık ama ya biz büyümüştük ya da yeterince iyi diildik rastlayamadık :(((

Şirinlerden umudumuzu kesince ormanın derinliklerinden gelen ''Baltalar elimizde uzun ip belimizde biz gideriz ormana hey ormana... '' seslerini takip ederek (ki gerçekten duyduk bu sesleri ) Yedi Cüceler' i Pamuk Prensesi aradık ama onları da Prens almış götürmüş çok mutlu yaşıyolarmış diye duyduk,göremedik :))
Her köşeyi dolaştık Pisagor ağacını gördük Gülen Kayaları aradık şelaleye tırmandık son derece keyifli bir gün geçirdik yine ama yine hem de daha uzun süreli tekrar gelmek üzere sözleşerek keyif içinde yola koyulduk :))

Cumartesi gece Destinayı bitirdim 2024 yılı İstanbul depremi olmuş ve Türkiye parçalanmış ve tüm Türkler dünyanın farklı ülkelerine dağılarak asimile olmuşlar,düşüncesi bile çok korkunç geldi... Pazar Son Ada okundu bir anda insanların olayların nasıl değişebildiği düşüncesi korkunç ... 40 ailenin herşeyden uzak huzur içinde yaşadığı bir ada kendine emekli diyen eski bir başkanın Ada ya yerleşmesi ile başta martılar olmak üzere tüm ada canlılarının hayatlarının bir anda değişmesi düşündürücü ...
Pazartesi akşam Isız Adam ı izledik uzun zamandır izlediğim en hüzünlü aşk ...
Üfürürkten Prenses çok güzel yazmış : Eğer canınızı yakmak istiyorsanız,kaybettiklerine yanmak veya kaybetmedikleriniz kıymetini anlamak istiyorsanız,hayat filmlerdeki gibi herzaman "mutlu son" ile bitmediğini idrak etmek istiyorsanız.. bu filme gidin..bizden birşey olmaz diye düşündüğünüz türk sinemasına saygı duyun.. bizim seslerimizle,bizim renklerimizle "aşkı" yaşayın.. Çağan Irmak'ın filmin sonunda " bize armağan ettiğini" söylediği bu filmi izleyin..Ve mutlaka ''Bana Yalan Söylediler ''i dinleyin...

22 yorum:

cool cookie dedi ki...

fotograflar bi harika!!Kesinlikle gitmeliyim gormeliyim :)

el*ff dedi ki...

~~ cookie kesinlikle hele bu dönemi kaçırma muhteşemmmm,tşk ler ziyaretine :))

mesut demir dedi ki...

hmmm şimdiye kadar görmemekle ciddi bir kayba sahipmişim meğer. çok güzel görünüyor gerçekten..

harika bir hafta sonu geçirmişe benziyorsunuz. ne güzelll :)

Üfürükten Prenses dedi ki...

çok güzel bir sonbahar gezisi olmuş .. bu mevsimin en güzel kareleri olmuş..

Pilli-Cadi dedi ki...

benim bloga yorum birakinca yeni bir blog diye bir gezeyim dedikm:)
neden daha önce gelmedim cok dolu dolu bir yer burasi.
kitap isimleriyle dolu bloglara bayiliyorum. bu arada son adayi pazar günü mü bitirdin ya n kadar hizlisin.
resimler cok güzel.
takipteyim:)

el*ff dedi ki...

~~ mesut demir ; kesinlikle kayıp,ben de dedim aynı şeyi ,harika bi gün geçirdik gerçekten bu zamanı kaçımamak lazım :))

~~ üfürükten prenses tşk ederim harikaydı cidden :))

~~ pilli cadııı tşk ederim başladımı bıakamıyorum aklım kalıyo kitaplarda o yüzden bi an önce bitirmek istiyorum...
her zaman beklerim :))

PERİLİ KÖŞK dedi ki...

fotoğraflar,süper gerçekten görmüş kadar oldum,ama ne yazık filmi çok sevmedim :(
şimdi aaaa perilim dediğini duyar gibiyim :)
müzikler çok güzel,
melis birkan çok duru bir güzel,
çekim mekanları da harika,
güzel dörtlükler de var dı akılda kalan ,
hatta okunası iki kitap ismini hemen not aldım :)
ee daha ne dersen ı-ıh adamın dünyası iyi yansımamış ,sadece cinsel bir açlık içinde olan adam var film de .
adamın ıssızlığı daha iyi işlenmeliydi diye düşünüyorum,nacizane düşüncelerim :))

SOFRAM dedi ki...

Görüntüler harika, çok ta güzel resimlemişsin. Anılarımızı tazeledik sayende...Sonbaharda da ayrı bir güzel oluyor, paylaşımın için teşekkürler canım, sevgilerimle...

el*ff dedi ki...

periliiiii oldu mu şimdi :)))
şaka şaka o konuda sana katılıyorum film çıkışı aynen ben de yahu bu alperin derdi ne niye ıssız olmuş demedim diil :))
ama sondaki iç ses olayı görüntüler,müzik etkiledi beni...

el*ff dedi ki...

Sevgili Sofram ;ben tşk ederim fotoğrafları beğendiğiniz için kesinlikle sonbahar renkleri harikaydı :))

Cocukla Cocuk dedi ki...

Elif, Yedigöller fotoğraflarına bayıldım. Üniversite gezisiyle gitmiştim ben, şimdi daha yakınında oturuyorum, gidip görmek bu güzellikleri.
Son Ada'yı dün aldım elimdeki kitabın ardından hemen okunacak, senin kadar hızlı olur muyum bilemem ama. Film ise gerçekten Muhteşemdi. Üfürükten prenses çok güzel yorumlamış, hemen gidip bakayım onun da bloguna.

aslı'nın mutfağı dedi ki...

Elif'cim bu fotoğrafların herbiri bir kartpostal! Mest oldum, her birine tıkladım, yakından inceledim, ne şahane manzaralar!! Mutlaka ben de gitmek istiyorum.. Çok teşekkürler, devamını da paylaştığın için :)

Adsız dedi ki...

ay bayıldım... biz abant'ta bu kadar görsel çekicilikle karşılaşmadık ne yalan söyleyeyim..

Adsız dedi ki...

Elifff süper ya nasıl çekti orada olup kitabımı içmeyi kuş sesleri için de gideriz ormana diye mırıldanmak istedim bende ya :(

el*ff dedi ki...

~~ çocukla çocuk insan yakınında olunca bugün gideriz yarın gideriz diye oyalanıyo hadi deyip gitmek lazım hele şu zamanları kaçırmamak :))

~~ Aslıcım ne demek ben de kartposatal gibi buralar diye diye dolaştım zaten her yan bambaşka manzaralarla döşeli :))

~~ dilayraa çok mutlu oldum seni burda görmekten :)) biz gitmeden kıyaslama yapınca
yedigöller ,gölcük ,abant demişti gidenler biz de gölcüğü gördüğümüz için yedigölleri tercih etmiştik, ama yol gerçekten kötü 52 km lik içeri giren bi yol var yarısı toprak tıkır tıkır ama değer mi değer :))

~~ Craft etrafa bakınmaktan kitap gördü mü gözün desene :)))

Geveze Kalem dedi ki...

Yedigöller sıklıkla gittiğim bir yerdir. Gerçekten dinginlik veren bir atmosferi var.
Kitap tavsiyelerini de not olarak aldım. Ama senden duyup okuduğum şu Kafir var ya, sen de fark ettin mi bilmiyorum ama çevirisi ve bol hatalı imlâsıyla beni çok sıktı. Ne -de -da'lar ayrı yazılmış, ne kelimeler doğru yazılmış...

Filmi de çok duydum. Ağlamaya hazır olduğum ilk fırsatta gideceğim. ;-)

Ebruli dedi ki...

Keske "7 Goller" de bana 2saat 20dk uzaklikta olsaydi da; kosa kosa giderdim yaaaa!..

"issiz adam"i gercekten de iyice merak etmege basladim. Cunku elestiriler hep iyi yonde...

el*ff dedi ki...

~~ Geveze kalem imla hatalarına çok dikkat etmiyorum ben hatta bazen isimlere. tarihlere... Bi kitabı beğenmem için olay örgüsü daha ziyade önemli oluyor hayat hikayesi yaşanmışlıkların ne derece zor oluşu hala bi yerlerde insanların o zor koşullar altında yaşadığı neler başardığı azmi çok etkilemişti beni...
Yei göller bambaşka seril yaprakların üzerine huzuru dinle :))

el*ff dedi ki...

~~ Ebruli keşke olsa ve görseydin şu mevsimi orda yaşasaydın asıl sonbahar ordaydı biz arkamızda bırakıp döndük,üzülerek:)) Issız adamı izlemeye sırf müzikler için bile değer derim :))

Tijen dedi ki...

Elif ne muhteşem yerler değil mi? Fotoğrafları görünce ne kadar özlediğimi farkettim ve görmeyeli ne çok olduğunu! Yolu çok kötüydü eskiden, hala öyle mi? (Seni linklere ekledim, bilgine)

Adsız dedi ki...

istanbuldan mı 2,20dak. uzaklıkda?. süper bir yermiş burası elif.

el*ff dedi ki...

~~ Duru hayır İstanbul dan diil ,ben Bartın dayım burdan ve evet süper bi yer :))

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails