Seviyorum yazarları kendi anlatımlarıyla okumayı , yazarın hayatıyla birlikte bir döneme tanık olmak yaşananları görmek etkileyici kendimi o zaman dilimindeymiş gibi hissediyorum...
Sarı Yazma da Rıfat Ilgaz la birlikte o dönemi yaşamış oldum adeta Cide de doğup büyüdüğü yerleri gezerken , ordan babasının tayini sebebiyle Terme ye gittiğinde ben de vardım sanki ,öğretmenliği ,hastane dönemleri ,cezaevleri hepsinde yanındaydım...dönemin güçlükleri çekilen yokluklar yaşamın ne zor olduğu her birine kitapta tanık oluyosunuz onunla birlikte yaşıyosunuz....
Kitap yazarın yıllar sonra memleketi olan Cide de geriye dönüp yaşadıklarına bakması ile başlıyor ve başladığı yerden de yazmaya devam ediyor,çok zor şartlarda geçen çocukluğu,anne baba ve kardeşleri ile ilişkileri ,babasının ölmesi ile ideaallerinden vazgeçip öğretmen okuluna gitmesi okul yaşantısı boyunca öğretmen ve arkadaşları ile yaşadıkları dönemin zorluklarına rağmen aşık oluşu yaşayamayışı...
Sonrasında öğretmen oluşu çok çabuk evlenmesi bi kızının olması adından daha da çabuk ayrılışı,kızını yıllar sonra görmesi tabii ki tanıyamaması...
Sonra eski hayali olan ünv.okuması edebiyatçı oluşu tekrar evlilik bu arada yakalanılan dönemin en önemli hastalıklarından olan verem sebebiyle defalarca yatılan senatoryumlar evden uzak kalmalar iki çocuğunu hastalık sebebiyle görememesi tekrar ayrılık...
Kurulan ve defalarca kapatılan dergiler edebiyat dünyasının en önemli sanatçılarıyla yaşanan dostluklar idealleri uğruna defalarca yatılan cezaevleri ama her şeye karşın düşüncelerinden vaz geçmeme he şeyi açık bi dille söyleme yazma ,dönemin yasakçı zihniyetine başkaldırı...
Rıfat Ilgaz ın yaşamıyla birlikte bir dönemi anlatıyor sarı yazma ve bi yazarın ne kadar çok zor yetiştiğini ne kadar zor şartlarda yaşadığını,ne kadar yokluk çektiğini ama hiçbir zorluğun onu yazmaktan alıkoyamadığını hayatını adeta yazmaya adadığını, yazmanın belki de çocuklarından bile önce geldiğini hiçbir şey için düşüncelerinden şaşmadığını,her zaman toplumdan fakirden yana olduğunu ...
2 yorum:
Elif, ben de senin gibi hissediyorum. Kitabı okudukça, anlatıldığı döneme gidiyor, kahramanların yaşadıklarını çok yakından izliyormuşum hissine kapılıyorum. Böyle hissedebilmek çok heyecan verici değil mi? :))
~~ sevgili sanem ;
kesinlikle çok heyecan verici ama her roman da bu hissi yakalamak çok zor ... işte yazarın farkı da burda ortaya çıkıyor sanırım...
Yorum Gönder